Elon Musk Halk Kahraman mı, Kukla mı?

Günümüz dünyasında ifade özgürlüğü kavramı giderek daha karmaşık bir hal alıyor. Sosyal medya devleri, özgürlük vaatleriyle insanları kendilerine çekerken, aslında gizli hedeflerin parçası oluyorlar. Bu yazıda, X’in (önceden Twitter olarak bilinen) küresel elitler tarafından dijital platformlar aracılığıyla kitlesel kontrol sağlamak ve “Büyük Sıfırlama” planlarını ilerletmek için nasıl kullanıldığını ele alacağız.

 

Twitter X Özgürlük mü Yoksa Başka Bir Şey mi?

 

Elon Musk’ın X’i satın alması ve platformu “ifade özgürlüğünün son kalesi” olarak konumlandırması, aslında küresel elitlerin ustaca kurguladığı bir oyunun parçasıdır. Musk, sözde muhalif tavrıyla kitleleri cezbederken, aslında insanları sistem içinde tutmanın yeni bir stratejik yolunu sunuyor. Onun “halkın milyarderi” imajı, aslında oligarşinin yeni yüzüdür. Musk’ın tartışmalı tuhaf açıklamaları ve eylemleri, dikkat dağıtıcı hokkabazlık gösterisidir ve bir süreliğine de olsa insanların gerçek sorunlardan uzaklaşmasına neden olmaktadır.

 

Sahte İkili Hokkabazlık; “İyi” ve “Kötü” Platformlar

 

Sosyal medya dünyası, “iyi” ve “kötü” platformlar olarak ikiye ayrılmış durumdadır artık. Bu planlı ayrım, insanların gerçek özgürlük arayışını engeller ve onları kontrollü bir çatışma ortamına hapseder. “İyi” platformlar, sözde sosyal sorumluluk sahibi görünürken, “kötü” platformlar sınırsız özgürlük vaat ederler. Ancak her iki taraf da aynı küresel elitlerin kontrolü altındadır ve kullanıcıları manipüle etmek için farklı sosyal medya stratejileri kullanırlar.

 

X’in Gizli Görünmez Zincirleri Nelerdir?

 

Elon Musk’a teslim edilen X, açık sansürü kaldırmış gibi görünse de, gölge yasaklamalar ve algoritmik manipülasyonlarla muhalif sesleri hala etkisiz hale getiriyor. Bu, özgürlük hissi uyandırırken, gerçekte düşünce kontrolünün daha incelikli bir formunu uyguluyor. Kullanıcılar, paylaşımlarının görünür olduğunu sanırken, aslında içerikleri belirli kitlelerden gizleniyor veya erişimi kısıtlanıyor. Bu gizli sansür mekanizmaları, geleneksel açık sansürden çok daha tehlikelidir. Çünkü tespit edilmesi ve karşı çıkılması çok daha zordur. Platformdaki kullanıcılar, özgürce konuştuklarını sanırken, aslında ses geçirmez dijital hücrelere kapatılmış durumdalar. Fikirleri, sadece onları izlemekle görevli ajanlar ve kontrol botları tarafından duyuluyor. Bu “özgür konuşma hapishaneleri”, insanların fikirlerini ifade ettikleri yanılsamasını yaşatırken, gerçekte bu fikirlerin yayılmasını ve etkili olmasını engelliyor. Böylece, muhalif sesler sisteme zarar vermeden “buharlaştırılıyor”.

 

X Yeni Dünya Düzeninin İnşa Aracıdır

 

X üzerinden yayılan nefret söylemi, ırkçılık ve kutuplaştırıcı içerikler ile toplumda kasıtlı bir kaos ortamı oluşturuluyor. Bu kaos, küresel elitlerin “düzen” getirme bahanesiyle daha fazla kontrol uygulamasına zemin hazırlıyor. Platformda bilinçli olarak teşvik edilen tartışmalar ve çatışmalar, toplumun bölünmesine ve insanların birbirlerine olan güveninin azalmasına neden oluyor. Bu durum, kitlelerin daha kolay yönetilmesini sağlıyor. Platform üzerinden yayılan komplo teorileri ve abartılı tehdit algıları, insanları sürekli bir korku ve endişe halinde tutuyor. Bu durum, kitlelerin özgürlüklerinden gönüllü olarak vazgeçmesine yol açıyor. Sürekli bir kriz hali ile, insanlar daha fazla güvenlik ve kontrol talep eder hale getiriliyor. Bu korku iklimi, küresel elitlerin planlarını uygulaması için ideal bir ortam sağlıyor.

 

Küresel Elitlerin Nihai Hedefleri Neler Olabilir?

 

• Dijital Kimlikler ve Sosyal Kredi Sistemi

 

X ve benzeri platformlar, insanların dijital kimliklerini şekillendiriyor ve gelecekte uygulanması planlanan sosyal kredi sisteminin altyapısını oluşturuyor. Bu sistem, bireylerin her hareketini puanlayarak, toplumu tam bir kontrol altına almayı hedefliyor. Kullanıcıların paylaşımları, beğenileri ve etkileşimleri, gelecekte onların toplumsal statüsünü ve haklarını belirleyecek bir puana dönüştürülüyor. Bu, George Orwell’in eninde sonunda olacağını haber verdiği “1984” romanındaki distopik vizyonun modern bir versiyonudur.

 

• Ekonomik Yeniden Yapılandırma ve Küresel Yönetişim

 

Küresel elitler, dijital platformlar üzerinden yarattığı kaos ve korku ortamını kullanarak, ekonomik sistemleri yeniden yapılandırmayı ve küresel bir yönetişim modeli kurmayı amaçlıyor. Bu yeni düzende, ulusal egemenlikler zayıflayacak ve küresel kurumların gücü artacak. Dijital para birimleri, merkezi olmayan finans sistemleri ve yapay zeka destekli ekonomik modeller, bu yeni düzenin temel taşları olacak. Bu değişim, bireylerin ekonomik özgürlüklerini kısıtlayacak ve küresel elitlerin kontrolünü sağlamlaştıracaktır.

 

Sonuç: Uyanış ve Direniş

 

X ve benzeri platformların sunduğu “özgürlük” illüzyonunun farkına varmak, küresel elitlerin planlarına karşı ilk adımdır. Gerçek ifade özgürlüğü ve bireysel özerklik için bu dijital tuzaklardan kurtulmak ve alternatif iletişim yolları geliştirmek önemlidir. İnsanlık, Büyük Sıfırlamanın distopik geleceğine karşı durabilir ve kendi kaderini belirleme şansını koruyabilir. Bireylerin bilinçlenmesi, yerel toplulukların güçlenmesi ve merkezi olmayan, özgür iletişim ağlarının kurulması kritik öneme sahiptir. Küresel elitlerin planlarına karşı uyanık olmak ve aktif bir direniş göstermek, geleceğimizi şekillendirmede belirleyici olacaktır.

 

Bu makalede insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, küresel elitlerin hedefi olan Büyük Sıfırlama Planlarının “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak asla değildir. Aksine gelişmelerden haberdar etmek ve insanlar izin vermediği müddetçe karanlık hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini vurgulamaktır. Bu tür faaliyetlerine izin vermemek ve başa çıkmak için dünya çapında güçlü işbirliği ve güçlü kollektif dayanışmanı kurulması önemlidir. Bu da onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.

 

Guwuste com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!
Uyanık olun, sorgulayın ve gerçeği aramaktan asla vazgeçmeyin…

 

Okuyucularımız; kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girer…