Sosyal Medya’nın Dijital Diktatörlük Hedefi
29 Eyl 2024
- Paylaş:
Sosyal Medya Platformları, Kullanıcı Verilerini Meta Olarak Değerlendirip Reklamcılara Pazarlıyor...
Mevcut tüm platformların kullanıcıları bir ürün olarak gördüğünü ve doğrudan bir müşteri ilişkisi kurmadığı artık bilinen bir gerçektir. Bu durum, platformların kullanıcılar yerine reklam verenlere öncelik tanıdığını ve kullanıcı mahremiyetini umursamayarak göz ardı ettiğini ortaya koyuyor.
Peki öyleyse, küresel elitler bu verileri kullanarak toplumları manipüle etme ve kontrol etme gücüne sahip olabilir mi?
Sosyal medya platformlarının içerik moderasyonunda yapay zeka (AI) kullanması, kamuoyunu ve siyasi katılımı doğrudan şekillendirme gücüne sahiptir. AI tabanlı içerik moderasyonu, hangi mesajların daha fazla dikkat çekeceğini kesin bir şekilde belirler ve bu durum, platformların siyasi tarafsızlık ilkesine aykırı olarak politikaları etkilediğini açıkça gösterir. Pandemi döneminde, sosyal medya platformlarının belirli içerikleri öne çıkarmak veya bastırmak için katı kurallar koyduğu ve bu kuralların kullanıcıların etkileşimlerini doğrudan etkilediği ortaya çıkmıştır. Hatta Facebook CEO’su sözde “hata ettim özür dilerim” tiyatrosu sergileyerek bunu itiraf ediyormuş gibi yapıp açıklamıştı. Tüm bunlar, küresel elitlerin toplumsal algıyı yönlendirme çabalarının somut bir parçasıdır.
Peki, öyleyse Twitter, Hükümetler ve Sosyal Medya Arasındaki Karanlık İttifakın Neresinde?
Elon Musk’ın Twitter’ı satın alması ve ardından “Twitter Dosyaları” olarak bilinen belgelerin ortaya çıkması, sosyal medya platformlarının hükümetlerle işbirliği yaparak kullanıcıları sansürlediğini ve siyasi müdahalelerde bulunduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bu belgeler, sosyal medya şirketlerinin hükümet talepleri doğrultusunda kullanıcı içeriklerini sansürlediğini ve bu durumun sadece Twitter ile sınırlı kalmayıp neredeyse diğer tüm platformlarda da benzer müdahalelerin olduğunu kesin bir şekilde göstermektedir. Bu durum, küresel elitlerin ve hükümetlerin toplumsal kontrolü sağlamak için nasıl işbirliği yaptığını net bir şekilde gözler önüne sermektedir. Ancak Elon Musk döneminde içerikler kaldırılmıyor. Bunun yerine daha esnek algoritmalarla gizlice gene sansürleniyor. Ama kullanıcılar sansür olmadığı Musk’ın ifade özgürlüğünden yana olduğunu sanmaya devam etmektedir.
Büyük Dil Modelleri ve İfade Özgürlüğüne Yönelik Tehditler
Yapay zekanın, özellikle Büyük Dil Modelleri’nin (LLM’ler), sosyal medya platformlarında içerik moderasyonu ve kullanıcı davranışlarını yönlendirme amacıyla kullanılması, ifade özgürlüğü üzerinde ciddi tehditler oluşturmaktadır. LLM’ler, kullanıcı gönderilerini analiz ederek belirli içeriklerin öne çıkarılmasını veya bastırılmasını doğrudan sağlamaktadır. Bu durum, sosyal medya platformlarının kullanıcıların siyasi görüşlerini ve davranışlarını manipüle etme kapasitesine sahip olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Tüm bunlar insanlık düşmanı küresel elitlerin, bu teknolojiyi kullanarak bireylerin başta düşünce özgürlüğü olmak üzere bir çok sistematik bir şekilde kısıtlamakta ve düşünce özgürlüğü maskesi altında tek tip düşünceye sahip olmalarını hedeflediklerini göstermektedir.
Küresel Elitlerin Dijitalizm İle Kontrol Planları ve Büyük Sıfırlama…
Sosyal medya platformlarının kullanıcı verilerini işleme ve manipüle etme yöntemleri, küresel elitlerin “Büyük Sıfırlama” planlarının merkezinde yer alıyor. Bu plan, dünya genelinde ekonomik, sosyal ve politik sistemlerin elitlerin çıkarları doğrultusunda yeniden yapılandırılmasını hedefliyor. Sosyal medya, ilk ortaya çıktığında vatandaşların özgürce ifadelerini dile getirme alanı olarak duyurulmuş olsa da süreç içerisinde hissettirmeden geçiş yapılan dönüşümle bireylerin düşünce ve davranışlarını kontrol altına almak için kullanılan en güçlü araçlardan biri haline gelmiştir. Yapay zeka tabanlı içerik moderasyonu ve veri manipülasyonu, bireylerin özgür iradelerini zayıflatmak ve toplumu tek bir doğrultuda yönlendirmek için kasıtlı olarak kullanılmaktadır.
Büyük Sıfırlama, sözüm ona insanlık faydasına ekonomik eşitsizlikleri azaltma ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etme iddiasıyla sunulsa da, gerçekte bu süreç, özgürlüklerin ve mahremiyetin ve birçok insani konuların sistematik bir şekilde ortadan kaldırılmasına yönelik bir karanlık hedeftir.
Küresel Elitlerin Büyük Sıfırlama hedefine yönelik faaliyetlerine izin vermemek ve bunlarla başa çıkmak için dünya genelinde güçlü işbirliği ve kolektif dayanışmanın kurulması önemlidir. Bu da onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır. Ancak bu şekilde karşı durabilir ve kendimizi, çocuklarımızı ve gelecek nesillerimi kaos dolu bir gelecekten koruyabiliriz.
Sadi ÖZGÜL
Guwuste com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!
Uyanık olun, sorgulayın ve gerçeği aramaktan asla vazgeçmeyin…
Okuyucularımız; kaynak gösterdikleri takdirde içerikleri izin almadan kullanabilirler. Aksi takdirde kanunen fikir hırsızlığına, Allah katında da kul hakkına girerler…