Dünya’yı Kurtarma Operasyonu: Nasıl Batırdık?

Dünya’yı Kurtarma Operasyonu: Nasıl Batırdık?

 

Aman dikkat, tehlikeli bilgiler geliyor!

 

Fosil yakıtları yasaklamak mı? İklim krizi mi? Net Sıfır hedefi mi?
Bunlar da neyin nesi?
Bilim insanları yine kafayı mı yedi?

 

Biz size söyleyelim, bunların hepsi birer HAYAL ÜRÜNÜ!
Evet, yanlış duymadınız.
Şimdi arkanıza yaslanın ve iklim krizi karşıtlarının nasıl da haklı çıktığını izleyin.

 

Fosil yakıtlarını yasaklarsak ne mi olur?

 

Dünya bir cennet bahçesine döner! Arabalar uçmaya başlar, ağaçlar çikolata verir, dünya bolluk içinde yüzer! Tabi bunlar olmaz. Ancak İklim krizi dedikleri şey ise tamamen bir yanlış anlaşılma. Dünya ısınmıyor, sadece biraz terliyor, o kadar! Net Sıfır hedefi ise… İşte o en komik olanı! Sanki bir düğmeye basınca her şey düzelecek! Bu hedef o kadar absürt ki, gülmemek elde değil! Neyse ki bizler akıllıyız da bu oyunlara gelmiyoruz. Sonuç olarak, rahat olun, arkanıza yaslanın ve okumaya devam edin. Nasıl olsa bunlar Küresel Elitlerin bir komplosu değil mi?

 

Dünya Isınıyor Diyorlar, Klimayı Açsak mı Acaba?

 

Eyvah eyvah! Dünya başımıza yıkılıyor! Herkes saklansın, Net Sıfır geliyor! Şaka bir yana, “iklim krizi” denen o minik mesele yüzünden panikleyenler var hala. Gezegen ısınıyormuş da, buzullar eriyormuş da, deniz seviyesi yükseliyormuş da… Sanki daha önce hiç yaşanmamış gibi! Üstelik bu felaket tellalları, tek kurtuluşumuzun “yaşam tarzımızı değiştirmek” olduğunu söylüyorlar. Yani arabalarımızı bırakıp atlı arabalara bineceğiz, klimaları kapatıp yelpaze sallayacağız, et yemeyi bırakıp otlayacağız… Ne saçma! Aslında ortada bir “gezegen kurtarma” durumu yok. Bunların hepsi, insanlığı kontrol etmek isteyen o sinsi “küresel elitlerin” oyunu! Bizim zavallı karbon ayak izimizi küçültürken, onlar lüks içinde yaşamaya devam edecekler. Bizi keklemek isterlerken panik yapmayın, derin bir nefes alın ve… bol organik etli bir hamburger daha yiyin! Dünya daha önce de bu tür “krizler” gördü, emin olun yaşam tarzımızı değiştirmezsek klimayı çalıştırmaya devam etsek tiyatroyu rahat atlatırız.

 

Dinozorlar Güneş Kremi Sürseydi Belki Hâlâ Yaşıyor Olurlardı!

 

Hani o meşhur “dışarısı biraz fazla güneşli ve çok sıcak” krizi! Fosil yakıtlar yüzünden mi? Düşüncesi bile komik! Sevgili arabalarımızın keyifle yuttuğu o siyah altın damlaları olmadan nasıl yaşayacağız ki? Bisiklete mi binelim? Saçmalama! Ve o sözde “bilim insanları” yok mu? Sürekli felaket senaryoları uydurup duruyorlar. Sanki gezegenimiz daha önce hiç ısınmamış gibi! Muhtemelen dinozorlar da küresel ısınmadan şikayet ediyordu, ta ki dev bir göktaşı gelip işlerini kolaylaştırana kadar! Medya da bu konuda pek bir hevesli. Herhalde korku satmak, güneş kremi ve güneş gözlüğü reklamı yapmaktan daha karlı! Neyse ki biz gerçekleri biliyoruz: Dünya dönüyor, güneş parlıyor ve biz de buradayız. En azından NASA bir göktaşını dünya çarpmasını engellemeyi beceremeyene kadar!

 

Geleceğin Net Sıfır Parolası Karbon Ayak İzi mi, Salyangoz Ayak İzi mi?

 

Ah evet, fosil yakıtlar! Hayatın vazgeçilmezi! Onlar olmadan, sabah kahvemizi ısıtacak elektrik, işe gidecek otobüs, hatta belki de internet bile olmazdı! Düşünsenize, bir anda her şey karanlığa gömülüyor, arabalar sokak ortasında duruyor, işe gitmek için arabalarımızı dev salyangozlarla çekiyoruz, be insanlar işsiz ve mutsuz kalıyorlar… Tam bir felaket filmi senaryosu! Neyse ki güneş ve rüzgar gibi “alternatif” enerji kaynaklarımız var. Tabii, henüz fosil yakıtların yerini alacak kadar güçlü değiller. Ama merak etmeyin, bir gün belki, yeterince yel değirmeni ve güneş paneli yaparsak, fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı yenebiliriz! Kim bilir, belki o gün gelene kadar da bu komik “küresel ısınma” meselesini de çözmüş oluruz!

 

Direniş ve Uyanış Hareketi: “Bol Organik Etli Tost ve Online Alışveriş”

 

Eyvah eyvah! Gezegenimiz ısınıyor diye granola ve yoga pantolonu giymeye zorlanacağız! Artık uçakla seyahat yok, sadece geri dönüştürülmüş tahtadan yapılmış bisikletlerle gezeceğiz! Her yerde rüzgar türbinleri, her köşe başında güneş panelleri… Ah, bu Net Sıfır hedefi yüzünden özgürlüğümüz elimizden alınıyor! Büyük Gözaltıcı bizi izliyor, hatta kompost kutumuzu bile kontrol ediyor olabilir! Neyse ki henüz umut var, direnin sevgili okuyucular. Bol organik etli tostlarımızı yemeye ve dizüstü bilgisayarlarımızda çevrimiçi alışveriş yapmaya devam edeceğiz!

 

O meşhur ‘Net Sıfır’ bebeğine gelelim şimdide!

 

İklim Krizi denen o hayali varlığın gayrı meşru çocuğudur! Küresel elitlerin şeytani planının gayri meşru tüp bebek ürünü! Düşünsenize, insanlığı köleleştirip doğal kaynaklara el koymak için daha iyi bir yol olabilir mi? Elbette, her şey bir avuç kötü kalpli “küresel elitin” kontrolü ele geçirmek için uydurduğu bir komplo! Unutmayın, gerçek bilim insanları iklim krizinin bir aldatmaca olduğunu zaten biliyor!

 

Fosil Yakıt Partisine katılalım biraz…

 

Çin bize elektirikli araz üretmek için lazım gelen enerjiyi nasıl üretiyor sanıyorsunuz. Gizli gizli kömür partisi vererek yapmıyor. “Temiz enerji” ürünleriyle dünyayı kurtarırken bir yandan da elektirik ve gerekli enerjisyi üretsin dev bir ejderhaya kömür yaktırıyorlarmış gibi hissediyormusunuz! Biz de Batı’da “aydınlanmış” insanlar olarak fosil yakıtlara karşı büyük bir mücadele veriyoruz, ama enerjimizin %84’ünün hala yerin altındaki dinozorun yellenmesinden geldiğini kimse yüksek sesle söylemeye cesaret edemiyor! Düşünsenize, petrol ve gaz olmasaydı halimiz nice olurdu? Gübre yok, uçak yok, hatta o çirkin yel değirmenlerini bile ilk çevirmeyi başlatacak elektirk enerjisi yok! Herhalde güvercinlere geri dönüp mektup taşıttırmaya başlardık!,

 

Birde “Fosil yakıtları bırakın!” diyorlar. Tamam da, sonra ne yiyeceğiz? Rüzgar türbini çorbası mı? Güneş paneli salatası mı? Şaka bir yana, fosil yakıtsız bir dünya demek, hayatımızın her alanında kökten bir değişim demek. Market rafları bomboş olur, çünkü traktörler mazotsuz çalışmaz. Okullar, hastaneler kapalı, çünkü elektrik yok! Ulaşım deseniz, at arabasına ya da bisiklete talim başlar! Televizyon, bilgisayar, akıllı telefon… Bunları da unutabiliriz. Klimalar, ısıtıcılar, ocaklar… Hepsi miadını dolduruyor! Ama yinede Yemek pişireceğiz odun ateşinde mangal keyfi başlasın! Kısacası, Net Sıfır hedefi bizi 2030’a kadar (belki de daha erken!) 19. yüzyıla ışınlayacak! Tabii, yanımızda güneş panelleri ve yel değirmenlerimiz olacak. Onlar da ne kadar işe yarar, orası meçhul! Padişah ve sadrazamları bu şeytan icadıdır derler mi bilemiyoruz.

 

• Bu arada, Net Sıfır fikrini savunan koca koca proflar sözde uzmanlar, bizi nasıl bir maceraya sürüklediklerini biliyorlar mı acaba?
• Yoksa onlarda mı bundan sonra haberleri güvercinle almak istemekteler?

 

Küresel elitlerin büyük sıfırlama ile tasarladıkları yeni modern dünya düzeni (dümeni de diyebiliriz) çelişkileriyle dolu bir trajik komediyi izlerken bir yandan kahvemizi yudumlarken okuyucuları iklim krizi aldatmacasına karşı bol ironili bol mizahi de olsa uyanık olmaya davet ediyoruz.

 

BURAK YILMAZ

Guwuste com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!

 

Okuyucularımız; kaynak göstermek şartıyla içerikleri izin almadan kullanabilirler…