Bu oturumda merkez bankalarının dijital para birimlerinin tasarımı ve kullanımı konuları ele alınmıştı. Oturum süresince, üye ülkelerin merkez bankaları dijital para birimleri deneyimlerini paylaşıp bu konunun avantajları ile dezavantajlarını tartışmışlardı. TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın; ““Dijital paranın nihai gücü, yalnızca dijital para olmasından değil, merkez bankasının ihraç ettiği bir parasal teknoloji olmasından gelmektedir” açıklaması, TCMB’nin gelecekte bir CBDC sini oluşturma olasılığının sinyalini veriyor olabilir.
Peki öyleyse CBDC Nedir?
CBDC, dijital bir ulusal para birimidir. Türkiyede bu olmadığı için ABD’den örnek vererek anlatalım. Bir CBDC, ABD dolarının dijital bir biçimi olacaktır. Kağıt dolarlar gibi, bir CBDC de ABD Merkez Bankası’nın (FED) yükümlülüğü olacaktır. Ancak kağıt dolarların aksine, bir CBDC ne gizlilik korumalarını ne de nakit paranın sağladığı kesinliği sunmaz. Aslında, CBDC’leri milyonlarca insan için halihazırda kullandığı dijital dolarlardan farklı kılan, tam da bu dijital yükümlülüktür. BU da vatandaşlar ve merkez bankası arasındaki bir tür dijital bağdır.
Ancak Merkez Bankası Dijital Para Birimleri (CBDC’ler) insan hakları ihlalleriyle ilişkilendirilmiş ve bireylerin gözetimini arttırmanın bir aracı olarak görülüyor.
Bu dijital para birimleri finansal sistemi önemli ölçüde devrim niteliğinde değiştirme potansiyeline sahip gibi gösterilsede bu dönüşümün dünyanın dört bir yanındaki bireyler üzerinde olumsuz etkileri olabileceğine dair kanıtlar vardır. CBDC’lerin tanıtımı ve kullanımı çeşitli insan hakları endişelerini gündeme getirmektedir.
Konuyu biraz açalım;
Önemli sayıda insan düzenli olarak kredi, banka, ön ödemeli kartlar, mobil ödeme uygulamaları ve tasarruf hesapları ve ipotekler gibi çeşitli dijital para biçimlerini kullanmaktadır. Ancak mevcut sistem o kadar verimli çalışıyor ki, çok az insan kullandıkları dijital paranın hangi kurumun yükümlülüğü olduğu konusunda endişe duyuyor.
WEF üyesi olan hükümetler ise, dijital fonlar için sorumluluk üstlenecekleri ve vatandaşlar ile merkez bankası arasında doğrudan bir bağlantı oluşturacakları için CBDC’lerin tanıtımını düşünüyorlar. Ancak Bu husus, CBDC’lerin uygulanmasına ilişkin çeşitli uluslararası anlaşmalarla tanınmış insan haklarına ymnelik bir tehdit olabilme endişelerine de yol açmaktadır. Bu endişelerin başında ise CBDC’lerle finansal mahremiyet, bireysel özgürlük, istikrarsızlık ve siber güvenliksizlik yer almaktadır.
Küresel şeytani bir tarikat çetesi olan WEF üyesi olan dünyanın dört bir yanındaki hükümetlere bankalara ve diğer finans kuruluşlarına müşteri bilgilerini ifşa etmeleri için sık sık baskı yaptığından, yaygın finansal bir takip, gözetim ve sonrasında oluşabilecek çantaj ve tehdit unsuru olması yönünde giderek artan bir endişe kaynağıdır haliyle. Ancak mevcut senaryo ile bir CBDC’nin olası sonuçları arasındaki en önemli fark, finansal kayıtların otomatik olarak devlet veri tabanlarında depolanacak olmasıdır. Başka bir deyişle, bir CBDC, hükümetlere tüm finansal işlemlere sınırsız erişim sağlayarak kalan sınırlı gizlilik korumalarını tehlikeye atabilir. Bu da bir süre sonra teknokratik bir dijital finans sistemine dönüşebilir.
Ayrıca negatif faiz oranlarının uygulamaya konulması, ülkelerdeki ekonomi politikayı belirlemesinde daha fazla etki sağlayacağı için genellikle CBDC’lerin potansiyel bir avantajı olarakmış gibi sunulmakta. Ancak bireyler için negatif faiz oranları esasen para biriktirdikleri için cezalandırılmaları ya da vergilendirilmeleri anlamına gelmektedir. Bunun sonucunda finans sektöründe istikrarsızlık ortaya çıkarmasından endişe edilmekte.
Dünyanın dört bir yanındaki bazı hükümetler ise ulusal para birimleri üzerindeki otoritelerini korumak için CBDC’lere ilgi duyduklarını ifade ettiklerinden, dolayı kripto para biriminin bozulmasından da endişe edilmekte. Örneğin, Çin CBDC’sini başlattığında kripto para birimlerini yasakladı. Hindistan CBDC niyetini açıklarken kripto para birimlerinin yasaklanmasını önerdi. Nijerya CBDC’sini başlatırken aynı zamanda bankaların kripto para birimi işlemlerine katılmasını yasakladı.
Her ne kadar Merkez Bankaları gelecekte kendi dijital para birimlerine ihtiyaç olabileceğini ve bundan iyi birşeymiş gibi faydalar sağlanacağını güzellemeler yaparak duyurmaya devam etselere ülkelerin ulausal para birimlerinin dijital olarak piyasaya sürülmesinin bireylerin kimliklerini doğrulamalarına yol açabilir. Vatandaşlık Sosyal puanınıda devreye soktuklarında ise bireyin hesabında parası olsa da yapay zeka algoritmalarıyla kullanma sınırları koyabilme endişesi her geçen gün artmaktadır.
Bize göre yapılmak istenen Küresel Şeytanların Büyük Sıfırlama amaçlarına hizmet edecek NAKİTSİZ TOPLUM oluşturma projesini çaktırmadan hayat geçirmek olabilir!!
Parayı yöneten dünyayı yönetir.
Parayı yöneten dijital olarak da tam kontrolunu sağlarsa dünyayı tamamen yönetebilecek güce ulaşır. Bu durumda ise insanları da istediği gibi yönetir.
Türkiye’de “Yerli ve Milli CBDC” nin hayata geçirilmesi yönünde gözle görülür ve elle tutulur net birşey birşey olmamasa da bazı siyasilerin savunduğu “Nakitsiz Toplum” projeleri temel haklarımız için ciddi bir tehditdir.
CBDC’lerle ilgili abartlı güzelleme efsanelerin arkasındaki şeytani planlarla ve endişelerle alakalı neredeyse her ay saygın kuruluşlar tarafından raporlar yayınlanmakta. Bu yayınları da arama motorlarında bulmak artık çok kolaydır.
Arama yaparken; “CBDC’lerin Riskleri”, “Merkez Bankası Dijital Para Birimleri Neden Kabul Edilmemeli”, “Merkez Bankası Dijital Para Birimi: Risklerin Değerlendirilmesi ve Efsanelerin Ortadan Kaldırılması” gibi tanımlamalar kullanılırsa bilgilere daha kolay ulaşılabilir.
***
Küresel Şeytanların gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Ancak insanlar ise uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya müddetçe Ademin nesline düşman olan şeytanın ve işbirlikçilerinin planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir. Çünkü Allah’ın vaadi vardır.
Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve uyanık kalmak istediğiniz için teşekkürler…