Google Felaketi Yaklaşıyor…

 

Google’ın arama motorunun yapay zeka teknolojisine geçişi bazı endişeleri beraberinde getiriyor…

 

Kullanıcıların web sitelerine gitmeden doğrudan arama sonuçları sayfasından bilgi almasını sağlayacak bir projenin geliştirildiği anlaşıldı. Bu, Google’ın yapay zekasının onaylanmış içerikleri tarayıp özetler çıkarmasıyla mümkün olacak. Google’da arama yapmayı sıkıcı bulanlar için bu özellik cazip gelebilir. Ancak, bu durum bağımsız olmayan web sitelerinin varlığını ve görünürlüğünü tehlikeye atabilir. Google’ın özetleri, bu sitelerin içeriğini gölgeleyebilir ve sonuç olarak, birçok web sitesi reklam gelirlerinde ve trafiklerinde düşüş yaşayabilir.

 

Karşılaşılacak problemler bu kadarla sınırlı değil…

 

Google’ın denetimi altında, bilgi çeşitliliği ve bağımsız sesler risk altında olabilir. Google, hangi bilgilerin öne çıkarılacağına karar verebilir ve potansiyel olarak, küresel elitlerin büyük sıfırlama çabalarını ortaya koyan bağımsız web sitelerini istenmeyen olarak işaretleyebilir. Pandemi sürecinde, “Agenda 2030” gündemlerini ele alan bağımsız yayıncılar, Google’ın yapay zeka destekli arama motorlarında engellenmeye başladı ve bu liste yeni yayıncılarla genişlemeye devam ediyor.

 

Google’ın yapay zeka tabanlı arama stratejisi, kullanıcı deneyimini ve internetin genel yapısını önemli ölçüde etkileyebilir. Bu durum, bağımsız yayıncılar ve içerik üreticileri için zorluklar yaratabilir ve kullanıcıların bilgiye erişimini, küresel elitlerin etkisine daha açık hale getirebilir.

 

Google’nın bu girişimine doğru bilgiye erişimin engellenmesi diyebilir miyiz?

 

Google’ın yeni hamlesi, kullanıcıların web sitelerine gitmeksizin doğrudan arama sonuçları sayfası üzerinden doğru bilgilere ulaşmasını sağlamayı amaçlıyor. Bu, kullanıcı deneyimini iyileştirmek için atılmış bir adım olarak görülse de, hangi bilginin doğru olduğuna Google’ın karar vermesi, tekelcilik ve sansür endişelerini de beraberinde getirebilir.

 

Sansür nedir?
İyi sansür ve kötü sansür diye bir şey var mı?

 

Sansür bilgi, içerik ya da ifadenin kısıtlanması ya da engellenmesi demektir. Bu kavram, farklı durumlarda hem olumlu hem de olumsuz olarak değerlendirilebilir. Örneğin, bir devletin ya da otoritenin bilgi, medya veya ifade özgürlüğünü kısıtlaması genellikle demokratik ve özgürlükçü ilkelerle çelişir. Ancak, zararlı ya da uygunsuz içeriğin engellenmesi gibi durumlarda sansür faydalı olabilir. Çocuklar için içerik filtrelemesi ya da ahlaki değerleri koruma amacıyla uygulanan sansür, bazen olumlu bir adım olarak görülebilir.

 

Google bu tehlikeli tekelciliğe nasıl ulaştı?

 

Google’ın internet içeriğindeki egemenliği, yayıncıların ve web sitesi geliştiricilerinin dijital altın çağını yaratmak adına şeytanla anlaşma yaptıkları internetin ilk günlerine dayanır. Başlarda erişim için ücret istiyorlardı, fakat kısa sürede internetin farklı bir ekonomik modelle çalıştığını anladılar. Google’ın arama motoru, web dünyasına açılan bir portal haline geldi ve yenilikçi algoritmaları sayesinde çevrimiçi bilgi labirentinde yol bulmanın tercih edilen yöntemi oldu.

 

Google’ın Amerika Birleşik Devletleri’ndeki %90’ı aşan pazar payı, yalnızca en son teknolojiye dayanmıyor; aynı zamanda, çevrimiçi yayıncılık dünyasını dönüştüren yenilikçi bir iş modeline de sahipti. Google, Gmail dahil olmak üzere kullanıcılara “ücretsiz” hizmetler sunarken, aslında reklamlar aracılığıyla, insanların dijital etkinliklerini izleyerek ve kişisel verilerini toplayarak gelir elde ediyordu. AdSense programı, web sitelerine reklam yerleştirme ve kullanıcı tıklamalarından veya gösterimlerden gelir sağlama imkanı tanıyarak, çevrimiçi ödeme bilgilerini paylaşmaktan çekinen kullanıcılarla karşılaşan yayıncılar için bir kurtarıcı oldu.

 

Bu değişiklik, yayıncıların farkında olmadan Google’a büyük bir güç devretmeleriyle geniş çaplı sonuçlar doğurdu ve böylece web üzerinde bir tekel oluşturmasına olanak tanıdı. Bilgi toplayıcısı olarak Google, içerik üreticileri ile kitleler arasında bir köprü görevi gördü ve kullanıcı davranışları, tercihleri ve alışkanlıkları üzerine geniş veri setleri topladı. Bu veriler, Google’ın hedef odaklı reklamlar sunmasına imkan tanıyarak, pazarlamacılar için olmazsa olmaz bir araç haline gelmesini sağladı ve onun pazar hakimiyetini pekiştirdi.

 

Büyük Sıfırlama’nın getireceği tek dünya devletinin ne kadar güçlü temellere sahip olacağı bir yana, bilgi ve enformasyonun bu yeni düzenin sürdürülebilirliğinde kritik bir öneme sahip olacağı aşikâr. Google, bu bilgi ve enformasyon akışını yönetmede öncü bir rol üstlenebilir.

 

Bu makale; insanlığın onuruna ve özgürlüğüne değer veren her bireyin bilmesi gereken kritik meseleleri ele alırken, küresel elitlerin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış işbirlikçilerinin “yenilmez” olduğu yanılgısını oluşturmak değildir, aksine insanlar izin vermediği müddetçe insanlık aleyhine olan “Büyük Sıfırlama” gibi hedeflerini asla başaramayacakları gerçeğini ortaya koymaktır. Bunlara izin vermemek, onlar için kötü haberlerin başlangıcı olacaktır.

 

SADİ ÖZGÜL

 

Guwuste.com
Kalk ve uyar, Kötülüğe de dur de…

 

Makalemizi beğendiyseniz paylaşmayı unutmayınız…