Zihinleri Okumak Mümkün mü?
07 Nis 2024
- Paylaş:
Zihinleri Okumak Mümkün mü?
Zihin okuma araştırmaları, bireylerin düşüncelerini ve hislerini çözümlemeyi hedefler ancak ortaya çıkan gerçekler bunun yaratılış mucizesinden dolayı asla mümkün olamayacağını gösteriyor..
Klasik anlatıya göre bu tür araştırmalar, çoğunlukla psikoloji ve nörobilim disiplinlerinde gerçekleştirilir ve insan beyninin bilgi işleme süreçleri, diğer insanların niyet ve davranışlarını nasıl yorumladığımız gibi konuları derinlemesine incelemeyi ve anlamayı amaçlar.
Elon Musk’ın liderliğindeki Neuralink teknoloji şirketi, bir gönüllüye Fitbit benzeri bir implant yerleştirdiğini duyurdu. Aslında, “zihin okuma” cihazlarını destekleyen bazı araştırmacılar, kendi alanlarında çok dar bir eğitime sahip olabilir ve bu cihazların gerçekte zihin okumadığını veya okuyamayacağını anlamayacak kadar bilgi eksikliğine sahip olabilirler.
Neuralink araştırmacıları, konuşamayan ve felçli hastaların tedavisinde kullanılacak teknolojiler üzerinde çalışmalarını sürdürüyor ve bu alanda dikkatleri üzerine çekiyor. Son açıklamalara göre, araştırmanın gelecek aşamasında, Neuralink ekibi felçli bir hastanın omuriliğindeki hasar görmüş bölgeye, beyin ile kaslar arasında köprü görevi görecek ikinci bir cihaz yerleştirme umudunu taşıyorlarmış.
Bu tür bir teknolojiyle Tesla’nın sesle etkinleştirilen yarı insan robotlar aracılığıyla Transhümanlar yaratıp yaratmayacağı konusunda şüpheler doğuyor. Bazı uzmanlara göre, bu durum, düşünceleri değil motor dürtülerini algılayan ve insan zihnini okuyabilen ve ezber bilgilerle yönlendirebilen yapay zeka teknolojisinin sadece bir başlangıç olup olmadığını sorgulatıyor.
Elon Musk Hayal mi Kuruyor?
Elon Musk, sağlıklı bireylerin yakın gelecekte bilgisayarlar, internet ve yapay zeka ile etkileşim kurmalarını sağlayacak Neuralink implantlarına sahip olabileceğini öngörüyor. Neuralink implantına sahip kişiler, dış bilgisayarlar ve ekranlar kullanmaya devam edecekler, ancak ellerini kullanmak yerine milyonlarca yıl süren evrim tarafından geliştirilmiş bir arayüz aracılığıyla etkileşimde bulunacaklarmış. Bu durum, özellikle profesyonel video oyun oyuncuları için önemli bir avantaj sağlayabilirmiş. Elon Musk hayal aleminde yaşayıp yaşamadığını bilemiyoruz. Ancak hayal satarak zenginliğine zenginlik kattığını şimdiden söyleyebiliriz.
Peki öyleyse psikiyatri, psiko-nörobilim, epistemoloji ve metafizik konularında uzmanlar bu konuda ne düşünüyorlar?
Uzmanlar, beynin sol ve sağ yarım küreleri üzerindeki çalışmaların, düşünme, eyleme, inanma ve hatırlamanın karmaşıklığını ortaya koyduğunu belirtiyor. Sol yarım kürenin daha mekanik işlevlere sahip olduğu, alet kullanımı gibi somut görevlerle ilgilendiği ve nesneleri bağlamından soyutlayarak ele aldığı ifade ediliyor. Sağ yarım küre ise, temellendirilmiş işaretler, simgeler ve indekslerle daha fazla ilgileniyor.
İşaretler, semboller ve indeksler, fiziksel benzerlikler aracılığıyla bir nesneyi diğerine bağlayan göstergelerdir. Bu göstergeler, anlamlarını bağlamdan alır ve öğrenilmesi gerekmez. Buna karşın, semboller veya kodlar gibi fiziksel ilişkilere dayanmayan işaretlerin öğrenilmesi gerekmektedir.
Bilgisayarlar, insan beyninin sol yarımküresine benzer şekilde, semboller, kelimeler ve sayılar gibi diğer temsil türlerini oluşturmak için 1’ler ve 0’lar kullanır. Yapay zeka, insan zekasını taklit etme yeteneğine sahip olsa da, şu an için beynin sadece sol yarım küresini sözde taklit edebiliyor gibi görünüyor.
Bilgisayar uzmanlarına göre, 1’ler ve 0’larla oluşturulan kalıplardaki istatistiksel benzerlikleri tespit edip, bu benzerliklere dayanarak genellemeler yapabilir. Bu, sol yarımkürenin halüsinasyon görebilmesine benzer bir durumdur. Ancak, bu tür bir yanlış bağlamsallaştırma, doğru sonuçlara yol açacak büyük miktarda veri gerektirir. Chat-GPT, Gemini veya Bard gibi yeni nesil Büyük Dil Modelleri (LLM), LLM’nin “halüsinasyon” eğilimine neden olan benzerlikler veya sıkça karşılaşılan eşleşmeler üzerinden A ile B’nin ilişkili olduğunu öne sürülebilir.
Psikiyatri, psiko-nörobilim, epistemoloji ve metafizik alanlarında önde gelen uzmanlara göre; bilgisayar tarafından oluşturulan yanıtların sol beyin dil üretimini taklit ettiğini ve toplumun giderek sol yarım kürelerinin sağ yarım kürelerine göre daha baskın olan bireyler tarafından yönetildiğini belirtilmiştir. Sol beyin, bürokratik ve mekanik yaklaşımlara eğilimlidir, çıkmazlara takılıp kalabilir ve yeni bir yön belirlemek için sağ beyne ihtiyaç duyar. Sağ yarım küre hasarı olan ve sadece sol beyne dayanan kişiler, yol yanlış olsa bile ona bağlı kalabilirler. Pozitivist sol yarım küre, tüm sorunların çözümü için gerekli tüm cevaplara sahip olduğunu varsayarlar. Hatta öyleki insanlar, sadece tek bir çözümün işe yarayacağına inanan devletçi kurumsal liderlere güvenmeye kadar itebilir.
Sonuç olarak; Ellon Musk’ın Neuralink teknoloji şirketleri iddia ettikleri gibi zihinleri okumuyor ve asla okumayacağını şimdiden söyleyebiliriz.
O zaman şu soruları soralım;
-
Ellon Musk Transhümanist insanlar yaratmaya varabilecek bu çalışmaları insanlık aleyhine ne yapmayı hedeflemekte?
-
Bu yöndeki araştırmaları Küresel Elit Şeytanların Büyük Sıfırlama hedefine hizmet etmekte midir?
Şunu da asla unutmamalıyız;
Küresel Elit Şeytanların insanları köleleştirme amacıyla hiçbir taşın altını boş bırakmamacasına gizli planlarına rağmen yerde ve gökte hiçbir şey gizli değildir. Zihin okuma ve maniple etme teknolijisini geliştirmek ve hayata geçirmekte bunlar biridir.
Ancak insanlar, uyanık olduğu ve mücadele etmek için kollektif olarak bir araya geldiği ve çalıştığı müddetçe Adem’in nesline düşman olan Şeytanın ve Küresel İşbirlikçi yavru şeytanlarının planları zayıftır ve kolaylıkla da bertaraf edilebilir.
Merak ettiğiniz, okuduğunuz ve bir küresel “Büyük Sıfırlama” planının daha ifşasını fark ettiğiniz için teşekkürler…
Guwuste.Com
Kalk ve uyar! Kötülüğe de dur de!
(Get up and wake up! Stop the evil!)